HAYIR:
12 EYLÜLÜN DÜNÜNE DE HAYIR BUGÜNÜNE DE HAYIR
27 Mayıs 1960 ‘a HAYIR
12 Mart 1971’a HAYIR
12 Eylül 1980 ’a HAYIR
28 Şubat 1997 ’a HAYIR
Darbe ve muhtıraların tamamına HAYIR
Bu tarihlerin hepsinde Genç cumhuriyetimizin demokratik ve siyasal gelişiminin temellerine dinamit koyulmuş gelecek ufkumuz karartılmıştır. Bu tarihlerin hepsi yabancı merkezlerde planlanan birer kara gündür. On yıllık aralarla Türk Milletine kendilerince ayar çekmek isteyenlerin uygulama yaptıkları süreçlerin sahneye konulmasıdır. Bilhassa 12 Eylül 1980
Darbesi Türk Milliyetçilerinin yolunu kesmek için yapılmıştır. Gelinen, kültürel, ahlaki, Manevi, ekonomik, hukuksal, psikolojik ve hukuki sonuçlara bakıldığında bu durum açıkça görülmektedir.
0046 sayılı, 05 Şubat 2008 tarihli “NETEKİM VARİ REFERANDUM DOLMASI “ Başlıklı yazımda Referandum ile plebisit arasındaki farklara ve bizi yönetenlerin yapısına ilişkin bir yazı yazmıştım. Şahsıma ait “Dr. hikmet Aytek.com” veya hüryildiz ile ulusal ses Sitelerinde adıma ayrılan köşelerde bulabilirsiniz. Bu yazıdaki hususların mevcut ortamdaki tartışmalarda yararlı olacağına inanıyorum.
Benim yazılarımı okuyanlar bilir benim şahıslarla işim olmaz sisteme yönelik ve güncelden ziyade esasa yönelik düşüncelerimi aktarmaya çalışırım. Bazı kişilerin taraftar olarak sistematik şekilde kullanıldığı ortamda zorunlu olarak şahıslara değineceğim.
Anayasada yapılması istenilen değişikliklerin eksenine 12.Eylül cuntasının olumsuzluklarını alan bir propaganda başlatıldı. 12 Eylül zulmüne karşı olanlar Referandum denilen plebisitte “Evet” demeliymiş. Ne olacak yani? İşkencecilerden ve onların hamisi Kenan Evren’den hesap mı sorulacak? Tabiî ki sorulmayacak.
Evrenin yaptığı darbe kime iktidar yollarını açtı? Turgut Özal’a açtı. Turgut Özal, ABD ilişkileri nasıldı? Bir koyup 3 alacak kadar iyi olduğunu kendisi ifade etmedi mi? Özal bu iyi ilişkilerin sürdürülmesine uygun bakanlar kurulları ile çalışmadı mı? Rahmetlinin kabinesinde yer alan ve partisinden milletvekili olanlar şimdi hangi partinin kilit görevlerinde acaba? İhtilalin Cumhurbaşkanının onayladığı bakanlar kurulunda yer alabilenler, şimdi ona hesap mı soracak?
Hesap soracaklarsa 28 Şubat darbecileri, 27 Nisan e muhtırasını verenler ortada. Geziniyorlar yargılanmaları için anayasal bir engelde yok. Hadi buyurun. Referandumdan önce geçin harekete dememize gerek var mıdır? Samimi olan harekete geçer. Gerisi hikâye. Biz hikâye dinlemekten. Ve şiirlerin çıkarlara kurban edilmesinden usandık.Birileri bizi kandırmaya, milletimizde maalesef kandırılmaya doyamadı.
ABD den dün bizim çocuklar iltifatını alanlara bugün ABD nin mimarı olduğu BOP projesinin eş başkanı mı kıyacak? Bunlar ne Evrene ne de onun vicdansız işkencecilerine hesap falan soramazlar. 28 Şubat bunların varlık nedenidir onlara da hesap soramazlar. Dolmabahçe sırdaşına hiç soramazlar Sonra niye sorsunlar ki? Toplumu ters köşe yatıran, E muhtıra, siyaseten en çok kimin işine yaradı? Bu arada Sn.Büyükanıt’a sunulan zırhlı makam aracını nereye koymamız lazım? Bu mızrak artık çuvala sığmıyor. Bunlar askerimizin başına çuval geçtiğin de Genel Kurmay başkanı olan sn.Özkök’ten de bir hesap sormadılar. Sormak bir yana en azından bir nota çekilmesini isteyenlere ne dediler? ” Müzik notası mı?
Fareli köyün kavalcılığına soyunan birileri, Bremen mızıkacıları gibi aynı fasıldan çalmaya devam ediyorlar. Orkestra şefinin arkası dönük olduğu için yüzü görünmüyor ama yol ve yordamı kimliğini ele veriyor
Sn. Başbakan ve siyasi arkadaşları Siyaseten din eksenli olanlardan farklı partilerde ve sivil inisiyatiflerde olsalar da Bir “Evet “ cephesi kurdu. Farklı yaklaşımlardan yola çıkarak “ HAYIR “ diyen siyasi muhalefet yani CHP ve MHP var. Bunlarla siyasi farklılığı olmasına rağmen “ HAYIR” diyeceğini belirten toplumsal veya bireysel inisiyatifler var.
PKK yandaşları ve Siyasal Etnik bölücülerden bir kısmı; Evet dersek millet bize inat hayır der diye bir taktik olarak güya boykot ediyorlar ama gidip “Evet” oyu atacaklar.
Birde Türk milliyetçiliğini düşman gibi gören yazarlar var ki bizlerin de onları sevdiği söylenemez. Her nedense milletimizin çıkarları onların gösterdiği yönün hep tersinde olmaktadır. Onlara şöyle bir göz attım size aktarıyorum.
“Son anayasa değişikliği, "çifte kimlikli" sivil iktidarın ilerici ekleştirdiği değişikliktir ve "sistemle" sorunu olan herkesin desteklemesi gerekir ” Ahmet Altan
“ Referanduma olumlu yaklaşanlar, çok haklı ve isabetli olarak “yetmez ama evet… Umut o ki, mevcut değişim paketi, gerçek bir değişime, rejimin demokratikleşmesine kapı açsın.” Mehmet Altan
Referanduma “evet” diyeceğim, çünkü “kırmızı şapkalı kız” masalını okuyalı çok oldu! “Kim kimdir?” Öğrenmek istiyorsanız, çevrenize bakın. Bu referandum bu anlamda aslında aynı zamanda“turnusol kâğıdı”görevi görecek.”AbdurrahmanDilipak
"Demokrasi ve hukuk" açısından 1987 referandumu son derece yanlıştı. Çünkü
12 Eylül günü yapılacak referandumda "hayır" çıkarsa... Golü sadece AKP değil, hepimiz yiyeceğiz. Çünkü pakette herkesi olumlu yönde etkileyecek maddeler var. O sebeple, "Yetmez ama Evet!" Emre Aköz
Referandumda ‘hayır’ oyu vermenin hayırlı olacağı şeklinde yorumluyorlar. Ama bu sloganın bir de geleceğe yönelik deşifre edici yönü var: Referanduma ‘hayır‘ diyecek olanların gözükür hale gelmesi, bizim onları gerçek yüzleriyle tanımamız son derece hayırlı bir gelişme olacak. Her halükârda bu referandum çok hayır getirecek, çünkü hem kabul edilerek toplumun çoğunluğunun vesayete ‘hayır’ demesini sağlayacak, hem de vesayet taraftarlarını kendi iradeleriyle tecrit edecek.” Etyen Mahçupyan
”Arınç, referanduma gidilmesi halinde CHP seçmeninin yüzde 40’tan, MHP seçmeninin ise yüzde 50’den fazlasının anayasa değişikliğine “evet” oyu vereceğini söyledi. Üstelik sadece kişisel bir gözlem ve inanca dayanmıyordu Arınç’ın açıklaması. Nitekim “Elimizde ona yakın anket var. Hepsi de halk tabanında bu tekliflere sıcak bakan müthiş bir potansiyel olduğunu gösteriyor” dedi ve ekledi: “Siyasetçiye ilkeli olmak yakışır. ‘Hayır’ diyeceklerse çıksınlar Anadolu’ya ‘hayır deyin’ desinler. Göreceklerdir ki sözlerine hiç itibar edilmeyecek.”Arınç’a katılıyorum. Askerî vesayetin, iktidara gelse bile “muktedir” olmamaya mahkûm ettiği Anadolu’nun, bu anayasa değişikliğine “hayır” demeyecek kadar çıkarının farkında, geleceğine sahip ve sağduyusu yerinde olduğuna inanıyorum.” Yasemin Çongar
Bu vatandaşlar, bir şeyleri geveliyorlar ama asıl amaçlarını hep gizliyorlar. Basında yer aldığı şekilde Cüneyt Zapsu, Sn.R.Tayip Erdoğan için ABD yetkililerine ne demişti? “ Bu adamdan yararlanın. Çünkü bu kişinin çok itibarı var, hem kendi inançları nedeniyle Müslüman dünyasında, hem de Batı tipi demokrasiye inanıyor. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine onu kullanın... Burada ve Avrupa'da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur.” Ne oldu Sn. Zapsuya? Baş müzakereci Devlet Bakanı oldu. Ahmet Altan da yaman bir çelişki içerisinde, Mevcut bozuk sistemin tüm imkânlarından yararlanan Altan Hem sistemi yöneten Erdoğan’ın yönetimini ikiyüzlü buluyor. Hem de sisteme karşı olanlara içtima borusu çalıyor
Sorun işte burada, Atatürk’ün Tam bağımsızlık temeli üzerinde ve Türk milliyetçiliği esaslarına göre kurduğu demokratik sistem kendisinin vefatından sonra sinsice ortadan kaldırıldı. Bu nedenle Türk Milliyetçileri Mevcut statükonun asla taraftarı değillerdir. Mevcut sistemi daha da içinden çıkılmaz hale getireceğini gördükleri içinde,” HAYIR” demektedirler
Emperyalizm sürekli sebepler yaratmakta ve bu yarattığı sebeplerle planladığı sonuçlara gitmektedir. Ülkemizdeki bazı yazarçizer takımına bakarsanız dünkü sebeplerin bu gün nasıl sonuç ürünü haline geldiğini görebilirsiniz. Onlar Yandaş olarak veya sözde karşı durarak. Yabancıların Ülkemiz için planladığı statükolara kanal açtılar.
“Yetmez ama evet” Peki neye yetmez? Türkiye’nin etnik bölünmesine mi yoksa milletimin sürünmesine mi? Otonomiye mi? Türkiye’nin adının değiştirilmesine mi? Söyleyin açıkça neye yeter, neye yetmez? Demokratikleşmenin evrensel kabulleri ile bu vatandaşların dayattığı yöresel öğelerin ne alakası var?
Hani bunlar demokrattı da karşılarındakiler demokrasi karşıtı idiler. Vatandaşın oy tercihi istemedikleri gibi olursa gol kabul eden bunlar değilmi? Referandumu turnusol kâğıdı veya görünür hale gelme aracı olarak görüyor aba altından sopa gösteriyorlar. Ne olacak yani? Yeni Silivri dalgaları çıkar muhalefet eden bu dalgalara kapılır mı demek istiyorlar acaba? Bunların gayret ve teşviki ile Ak yoğurdu ile meşhur Silivri AKP döneminde kara mizah konusu olmadı mı? Yasemin çongar gibilerin sağduyu olarak tarif ettiğinin yapay elde edilmiş kamuoyları olduğunun biz bilincindeyiz. Milletimizin çoğunluğu da bilgi etki teknolojileri ile yaratılan kamuoyu yapılandırmaları anladığında zaten bir sorun kalmayacak.
Sonuç olarak şöyle özetleyebiliriz;
ABD ve yandaşlarının, AB çıkarlarına bizi kurban edenlerin, Liboşların, Siyaseten Kürtçülerin, Atatürk düşmanlarının, İslam düşmanlarının, Bölücülerin her türlüsünün”,Evet” dediği bu oylamada gerçek demokrasi ve birlikten yana olanlar “ HAYIR “ diyecektir
Bazı vatandaşlarımıza göre; İktidar ülkemizi yurt dışında iyi temsilden acizdir ve İç dinamiklerimizi çatıştırmadan yönetememektedir. Taraf olduğu hususlar yönünden milli hassasiyetlerimizi önemsemediğini düşündükleri AKP yi destekliyorum manası da yüklenen “ Evet “oyunu genel seçimlere yönelik bir oyun olarak gören herkes “HAYIR” diyecektir.
Hakları gasp edilen emekli, işçi ve memurlar, İşsizlikten bunalan gençler, Yök’e karşı olan gençler HAYIR diyecektir. İnleyen köylü, kepen indiren esnaf, sıfırı tüketen tüccar HAYIR diyecektir.
Hangi kılıfta sunulursa sunulsun her türlü diktaya ve her türlü askeri ve sivil darbeye karşı olmalıyız. Varsın; Altan kardeşler, dilipak, Aköz, Mahçupyan, Çongar “Evet “ Desin Bizim de İnsan olarak, Türk olarak, müslüman olarak, emekli olarak birçok sorunumuz var Bunların her birisi HAYIR dememizin gerekçesi ama HAYIR dememin en zevkli yanı Adını sıraladığım bu şahıslar ile bir potaya girmemiş olmaktır. Onlar bizim Ak dediğimize kara diyorlar biz de onların dediğine demiyoruz. Bakalım tarih kimi haklı çıkarır. Tarihten de öte, Yol büyüklerimizin dediği gibi; “Er yarın hak meydanında belli olur.”
Sn. Kenan Evrenin dayattığı 12 Eylül Anayasasına her fırsatta “Hayır” demiştim. Sn. Başbakan’ın dayattığı 12 Eylül anayasasına da “Hayır” diyorum.
Yüce Allah milletimiz için hayırlı olanı nasip etsin.
Sitene Ekle